Trieste’ ye İtü’nün koridorlarında birlikte büyüdüğüm canım arkadaşımı ziyarete gittim. “Üniversite koridorlarında büyüyen çocuklar” diye ekşisözlükte yazı var mıdır acaba şimdi çok merak ettim doğrusu ama bilen bilir ne demek istediğimi:))
Efendim Gezi programları önceden yapılmıştı, bu sefer de ben gezdirilmenin keyfini sürdüm.
Ah Italya! Ne kadar güzel bir ülke. Her şehri mi birbirinden güzel ve farklı olur? Ya yemeklere ne demeli? Havası, insanları.. Cennet!
Trieste’ de neler yaptık?
Monte Grisa Kilisesi:
Ilk önce arabamıza atlayıp şehrin biraz uzaklarına gittik. Tepelerde bulunan bir kiliseye. Trieste Sahilinde şöyle uzaklara baktığınızda görebilirsiniz. Temple of Monte Grisa. Brüt Beton, monumental, oldukça etkileyici bir kilise. Bahçesi ve manzarası çok hoş. Trieste’ ye gittiğinizde mutlaka görülmesi gerekilenlerden…
Gizli yerel mekanlar: Osmize
Temple of Monte Grisa’ dan cıktıktan sonra epeyce acıkmıştık. Madem Trieste’ ye geldik, buranın gizli yerel mekanlarına gitmesek olmaz. Osmize. Osmize’ ler Trieste tepelerinde bulunan evler. Bu evlerde yaşıyanlar kendi bahçelerinin ürünlerini, o gün avladıkları hayvanları ve kendi ev şaraplarını gelen misafirlere sunuyorlar. Hergün başka Osmize açık oluyor. Gittiğiniz gün hangi Osmize’ nin açık olduğuna buradan bakabilirsiniz. Yerel insanlarla tanışmak ve doğal ve leziz yemekler yemek için harika bir seçim.
Castello di Duino:
Karnımızı güzelcene doyurduktan sonra sahil şeridinde bulunan Castello di Duino’ ya gittik. 14. yy da Wallsee ailesi için yapılmış. Manzarası muhteşem! İçerisinde çok kıymetli müzik aletleri var. Mesela birkaç tane Stradivarius keman görebilirsiniz. Birde sesini duysak keşke…
Akşam üzeri Trieste merkezine döndük.
Tam meydanda bulunan şehrin en güzel dondurmacısı olan Gelateria Jazzin‘ den elimize dondurmalarımızı aldıktan sonra başladık Trieste sokaklarında gezmeye. Italya cidden çok güzel bir ülke…