Yakındayız bir uğrayalım dedik, Türkler ile ilgili anıları varmış bu mini şehrin, hem arkadaşlarımızda çok keyifli bir yer olduğunu söylemişti. Ama bu kadar hoşumuza gideceğini doğrusu tahmin etmemiştik!!
Hemen Türkler ile olan hikayelerini anlatmak istiyorum. Bize Purbach’ ta anlatılana göre, 2. Viyana Kuşatması sırasında Türkler Purbach köyünü basınca, köylüler Osmanlı korkusundan çevredeki ormanlık alana doğru kaçmışlar. Bir müddet sonra Yeniçeriler Viyana’ya doğru ilerlermiş ve ardından köy haklı evlerine geri dönmüş. Köyün ileri gelenlerinden Joseph evine geldiğinde ise, yağmalamak için girdiği evde şaraplardan kendini alamayan yeniçeri ile karşılaşmış. Panikleyen Yeniçeri evin bacasından kaçmaya kalkışınca, sıkışıp kalmış bir anda oraya. Sonrasında Yeniçeriyi sıkıştığı yerden çıkarmışlar ve hep beraber yaşamaya başlamışlar. İşte hikaye böyle. Bilinmez doğru mudur değil midir ama o gün bugündür Purbach’ ta bu Türk hikayesi anlatılır, hikayeye sahip çıkılınılır.
Sadece hikaye olarak değil aynı zamanda bacaya sıkışmış yeniçeriyi de Purbach’ ta görebilirsiniz.
Purbach Türk hikayesinin dışında şarap şehri olmasıyla dikkat çekiyor. Genel olarak Neusiedler gölü çevresindeki verimli topraklarda üzüm ve şarap üreticiliği yapılıyor. Zaten eyaletin, yani Burgenland’ ın şarapları iyi Avusturya şarapları arasında yer alıyor.
Peki biz neler yaptık?
Dediğim gibi daha önceden bu mini şehirle ilgili güzel şeyler duymuştuk. Yolumuz düşmüşken hemen uğradık. Önce bacaya sıkışmış Yeniçeriyi aradı gözlerimiz. Ancak heykelin bulunduğu yer kapalıydı göremedik. O sırada karşımıza modern bi yapı ve minik minik garip köy evleri çıktı. Modern bina oldukça dikkat çekiciydi. Kesinlikle Işık güzel kullanılmış, mimar güzel iş çıkartmış… Bina dikkatleri hemen üzerine çekiyor! Bizi de büyüledi ve hemen içeri girdik. Şarap tadım merkeziymiş!! :)
Öncelikle 10€ luk kart aldık. Bu kart bizim şarapları tatmamız içindi. Sonra şarapların dizili olduğu makinaya doğru ilerledik. O gün 46 çeşit şarap deneme şansımız vardı. (Her hafta çeşitler yenileniyormuş.) Nereden başlayacağımızı şaşırdık doğrusu. Miktarı da makinadan seçebiliyorsunuz. Ortalama olarak 1/8 lik şaraplar için 70 cent ödedik. Hepsinin fiyatları ayrı tabii. Tadımdan sonra beğendikleriniz olursa satış yapılıyor. Biz birkaç şişe satın aldık.
Bir diğer yazımda Purbach ve Langenlois’ te hangi şarapları tattığımızı ve kaçar puan verdiğimizi yazacağım. Şimdi Purbach ile devam edelim.
Purbach’ ta asıl keyif ise, tadım merkezinin ortaklarından olan Bay Peter’ ın, tadıma gelmiş denizcilikle uğraşan Purbachlıların sıcak samimi misafirperverlikleriydi. O kadar keyifli güzel sohbet ettik ki..
Ardından hemen yanında bulunan glütensiz yemek pişiren restoranda yemeğimizi yedik. Bay Peter da merkezi kapatınca yanımıza geldi. Resteron Purbachlılarla doluydu ve hepsi birbirinden sıcak kanlıydı. Özlem seneye Purbach’ tan muhtarlığa adaylığını koyacak :) sevdiler bizi.
Minik garip köy evlerine gelince, onlar şarap mahsenleriymiş. Purbachlıların şarap evleri. Herbirinden ayrı şarap çıkıyormuş. Biz gittiğimizde kapaşlıydı göremedik içerilerini, tadamadık.
Bunlar; Yazları hergün, kışları ise sadece her ayın ilk Cumartesi si açıkmış.
Ayrıca; Nisan ayının ilk cumartesisi ve 8-10 Ekim de Purbach’ ta şarap festivali oluyormuş. Katılmak keyifli olacaktır hiç şüpem yok.
İşte böyle.. Hoş bir günün ardından, yeni arkadaşlar edinmiş yüzümüz güle güle Viyana’ ya geri döndük.
Görüşmek üzere,
supernicevisit