Kendinize uzun bir haftasonu yaratın Prag’ a gidiyoruz! Daha fazla değil 3 gün bu harika geziye yeterli olacak. Son zamanlarda biliyorsunuz Avrupa için en popüler destinasyonlarının başında geliyor. Neden mi? Cevabı çok basit. Hem çok güzel, çok romantik hem tarih kokan, hem bir o kadar keyifli hemde diğer Avrupa şehirlerine kıyasla pek bir ucuz. :) Eh vaziyet böyle olunca giden gidene. Bana kalırsa Prag’ın en sıkıcı kısmıda işte bu: turistler (Diğer turistler gelmesin ama biz gidelim!? :) )
Prag tatili için 3 tam gün oldukça yeterli. Hem diğer ülkelerde Pazar günü açık market bile bulamazken, Prag’ ta her dükkan açık ve sokaklar capcanlı. Dolayısıyla kaçamağınıza perşembe günü sabahtan hattaki iş çıkışı bile başladanız yeterli. Tabii derseniz ki ben yavaş gezerim gün içerisinde 3-4 kahve molası verir keyif yaparım ozaman 1 gün daha uzatın derim.
Haydi başlayalım… Prag’ ta gezilecek yerler, Prag’ ta neler yapsak? Prag’ ta neler yesek? Hepsi yazıda…
Hatta başlamadan önce küçük bir soru, bu yazıyı okuduğunuzda hangi aydayız? Hani cevabınız Kasım- Nisan ise bir daha düşünmekte fayda var çünkü malesef Prag kışları çok soğuk oluyor. Hele ki soğuğa alışık değilseniz, gezmeniz çok zorlaşabilir. Kat kat giyinmeniz gerekir birde tabii bir yere girerseniz üstünüzdekileri çıkarmaniz, elinizde taşımanız sonra bir daha giymeniz… Açıkçası ben yaz aylarını daha çok tavsiye ederim. Oh rahat rahat keyifli keyifli. Ama şu da var: Christmas zamanı ve öncesi Prag Avrupa’ nın en güzellerinden, en renklilerinden. Evet evet yaz aylarına birde Aralığı ekliyorum. :)
Gelelim Prag gezimize.. Prag etkileyici ortaçağ mimarisi, romantik atmosferi, Çek Cumhuriyetinin diğer şehirleri gibi çeşit çeşit birasıyla birde kristalleriyle tanınır. Eski şehir merkezi imporatorlukların varlığı, yıkılmalarıyla, yıllarca etkin olan ticaretle şekillenmiş, 2. Dünya Savaşında pek harap edilmemiş dolayısıyla birçok yapı orjinal olarak günümüze kadar gelmiştir.
İlk durağımız UNESCO’ nun da koruma altına aldığı eski şehir meydanı.. Buraya gitmek için şehir meydanında bulunan Mustek metro durağında inip 3-4 dakika yürüyebilirsiniz. Meydan, Prag’ ın en turistik bölgesi, cıvıl cıvıl. Kalabalığa meydanda bulunan Orta Cağdan kalma Astronomik saat kulesinin etkisi büyük. Özellikle saat başı yapılan gösteri zamanı Saat kulesinin etrafındaki yoğunluk daha da artıyor. Öyle güzel bir kule ki insan bakmaya doyamıyor. Renkleriyle ve detaylarıyla, insanı büyülüyor.
Saatin üst kısmı zamanı gösterirken alt kısmı ise ayları gösteriyor. Zodiac halkası yıldızları, bir başka ibre ay ve güneşin konumunu gösterirken, yan tarafta bulunan bir ibrede o gün doğanlara verilecek adları gösteriyor. Çok ilginç değil mi? Dünya ise merkezdedir. Kulenin mavi rengi gökyüzünün sonsuzluğunu, kahverengi kısım ise yeryüzünü temsil eder.
Peki saat başı yapılan gösteri nedir? Prag’ a geldiyseniz olmazsa olmazlardan. Her saat basi, çanlar çalmaya, kulenin önünde bulunan pencerelerden kuklalar çıkmaya başlıyor. 12 havariler sirayla geçiyor,halki selamladiktan sonra içeriye giriyorlar. Saatin iki yaninda ikiser figür bulunmaktadir. Bunlar insanlara öğütler vermek için yapılmıştır. İskelet yasama karsi olan isteksizliği anlatırken, sağ yanında bulunan mandolin çalan Osmanli ile zevki sefadan uzak durulması gerektiği vurgulanmıştır. Sol tarafta bulunan heykellerde ise elinde ayna olan heykel kendini beğenmis olunulmaması gerektiğini öğütlerken, sağ yanında altın kesesi tutan Yahudi heykeli ise cimriliği simgeler.
Biliyorum çok kalabalık. Eğer kendinizi bu kalabalık içine atmak istemiyor ama bu gösteriyi kaçırmak istemiyorsanız, ozaman güzel bir önerim var. U Prince otelin çatı barına çıkıp kahvenizi yudumlarken meydanı ve saatin keyfine varabilirsiniz. Ayrıca gün batımı için harika bir seçenek.
Prag manzarasının tepeden en güzel izlendiği yer ise Saat Kulenin tepesi. Kuleye çıkış 100czk. Yani yaklaşık 3,5 euro. İnanin çıktığınıza değecek.
Saat kulesinden sonre şehrin bir başka göz alıcı noktası şüphesiz Charles Bridge. Bu köprü Vlatava nehri üzerinde bununan birçok köprüden en güzeli, en önemlisi! Köprünün temeli Temmuz ayının 9unda 1357 yılında saat 05.31 de atılmıştır. Sayı dizilimine dikkat.. 1 3 5 7 9 7 5 3 1. Köprü, 515 metre uzunluğunda 9,5 metre genişliğindedir. Birçok savaş, direniş, doğal afet görmesine rağmen, hafif restorasyonlarla günümüzde hala dimdik ayakta durmaktadır. Köprünün her iki tarafındada kuleler bulunmaktadır. Old Town tarafında bulunan kule ,Avrupadaki en güzel Gotik tarzdaki kulelerden biridir. Kule dibinde geleneksel kıyafetleriyle Çek askeri bekliyor. İlginizi çekebilir.
Köprü üzerinde birçok bronz heykel var. Bence bizim için en ilginçi ise Osmanlı heykellerinin de içinde bulunduğu köşe. Eh tabii en önemli kısım ise bronz heykellerden bazılarına elinizi sürerseniz dilekleriniz gerçekleşiyormuş. Hangi heykeller mi? Anlamak çok kolay. Bronz heykeller dokunulmaktan sapsarı olmuşlar. Sizde sararmış altın görünümlü heykelleri görür görmez dileğinizi tutun :))
Birde işin romantik kısmı var. Gün batımında, hele ki geceleyin muhteşem ışıklandırmaların nehre yansımalarıyla bir başka oluyor Charles Bridge. Gün batımından sonra mutlaka Charles Bridge den yürüyüp tatilinizin tadını çıkartın.
Bu kadar güzel bir yapı olunca, doğal olarak Charles Bridge’ nin ziyaretçileri fazla oluyor, köprünün keyfine varmak, fotograf çekmek zorlaşıyor. Küçük bir önerim var. Charles Bridge’ den güneşin doğuşunu izlemeye ne dersiniz? Hem daha etkileyici oluyor hemde dilediğiniz gibi fotograflarınızı çekersiniz, uzun uzun dilekler dilersiniz hemmde kalabalıktan bunalmazsınız. :)
Saat kulesi ve Charls Bridge’ den sonra gelen en popüler gezilecek yer şüphesiz Prag Kalesi ve kale içerisinde bulunan gotik mimariye sahip bol vitraylı St. Vitus kilisesi.
Kaleye gitmek için eski şehir tarafından nehrin diğer tarafına geçmeniz gerekmektedir. Zaten kaleyi görmemek mümkün değil. İhtişamı ile hemen farkediliyor. Prag kalesi birçok savaş görüp tahrip olmuş, tekrardan yapılmış, yüzyıllar içerisinde farklı zamanlarda eklemeler bazende yıkımlara uğramıştır. Sonuç olarak ilk defa 9. yy da inşa edilen kale günümüzdeki şeklini almıştır. Şu anda 70.000 m2 alana kurulu kale adeta bir mini şehirdir. İçerisinden birçok sokak ve avlu bulunur.
İlginiz çekebilecek bir nokta: günümüzde Prag Cumhurbaşkanının kalede yaşıyor. Eğer kaledeyse bayrak çekiliyor değilse indiriliyor. Böylelikle Cumhurbaşkanının kalede olup olmadığını anlayabilirsiniz.
Kaleyide gezdiğimize göre sırada Petrin Kulesi var. Petrin kulesi, Prag’ın en yüksek noktasında bulunan Paris’ teki Eiffel Kulesine benzer bir yapı. En yüksek nokta olduğu için buranın mükemmel şehir manzarası var. Petrin kulesine çıkmak için feniküleri kullanabilir, ormandan yürüyüş yapa yapa aşağıya inebilirsiniz. Kesin çıkalım mı derseniz, bence şart değil, saat kulesinin veya Powder Towerın da Üst terasından da şehir manzarasını izleyebilirsiniz. Karar sizin. Bol vaktiniz varsa neden olmasın..
Yahudi bölgesini (jewish quarter,josefov) gezmek isterseniz, Prag bu konuda oldukça zengin. Avrupanin eski haliyle korunabilen en eski sinagogu burada bulunmaktadır. Bu bölge kaleye dogru giderken Vltava nehri ile eski şehir meydanı arasında kalır. Bu bölgede Yahudi evleri, ibranice saat kuleleri, yahudi mezarliğı ve 1 adet müze bulunmaktadır.
Birda Pragta Dünyada daha darı olmayan bir sokak var. Evet evet dünyanin en dar sokağı!!
Ben daha önceden bu sokağı duymuştum ama nerede olduğundan bir haberdim. Gezim sırasında bir anda karşıma çıkıverdi. Gözlerime inanamadım… bu sokak oyle dar ki karsi taraftan biri gelirse sokaktan geçmeniz mümkün değil, sikisip kaliyorsunuz. Çaresi mi?Trafik lambasi… Yayalar için, yanlış anlamayın Karsi taraftan biri sokağa girerse diger taraftaki isik kirmizi oluyor ve kisi gelene kadar bekliyorsunuz. :))
Hadi gelin daha da eğlenceli yerlere gidelim: capcanlı Prag meydanlarına!!!! Şehirde 3 tane büyük ve her daim hareketli meydan bulunmaktadır. Bunlardan en kalabalık ve en popüler olanı tabiki eski şehir meydanı. Meydanda çeşit çeşit gösteriler izleyebilir, biryandan tezgahlarda satılan patateslerin, makaranın (tatlı hamur rulosu), yiyorsanız beyaz domuz sosisinin tadını çıkarabilirsiniz. Aynı şekilde Mustek meydanı yani Wenceslas Meydanı- Vacklavske Namesti de de zamanınızı geçirebilirsiniz. Bu meydanın sonunda ulusal müze- Narodni Muzeum bulunmaktadır. Duyduğuma göre burası 1818 yılında inşa edilmiş ve günümüzde depo dahil yaklaşık 18 milyon parçaya ev sahipliği yapmaktaymış. Açıkçası ben gezmedim, itiraf edeyim Prag’ taki canlı hayatı bir kenara bırakamadım. Birde meydanın yine sonunda dünyanın en büyük atlı heykeli bulunmakta. Eğer meydana gitmek isterseni metrodan Mustek durağında inebilirsiniz. Eğer ulusal müzeye uğramak ve oradan da dükkanlara baka baka Mustek meydanına gelmek isterseniz Museum durağında inebilirsiniz. 3 meydan demiştim. 3.üncü meydan ise Palladium alışveriş merkezinin bulunduğu Náměstí Republiky Alışveriş için Palladium çok ideal, burada yok yok…
Kafka’nın şehri Prag, Barok mimari ile yapılan tarihi binalarıyla Avrupa’nın en otantik şehirlerinin başında geliyor.
İşte Prag kısaca böyle… Güzel bir gezi geçirmeniz dileğiyle…
Görüşmek üzere
supernicevisit