Geçtiğimiz haftalarda Budapeşte Kale çevresinde, şarap festivaline katıldık. Birbirinden farklı üreticilerden, çeşit çeşit üzümlerden üretilmiş Macar şaraplarının tatlarına bakıp ve bir Fransız; İtalyan şarabı kadar tanınmayan Macar şaraplarını bir nebzede olsa öğrendik. Şarap Festivali ile ilgili detayları bir sonraki yazımda sizlerle paylaşmak istiyorum. Şimdi ise, Budapeşte’ de Kale Bölgesi- Buda Kısmında görülmesi gereken yerleri kısaca anlatmak istiyorum. Bildiğiniz gibi, Budapeşte iki kısımdan oluşuyor, Buda ve Peşte. Buda bölgesi topografik olarak daha engebeli ve tarihi dokunun daha yoğun olduğu, turistik kısım iken, Peşte ise ticaret ve konut alanlarının bulunduğu kısımdır. Buda ve Peşte kısımlarının ortasından ise Tuna Nehri geçmektedir. Kale Bölgesi, Budapeşte’nin Buda Kısmında yer alır.Kale Bölgesine, Chain Bridge yakınlarında bulunan Fenikülerle çıkabilir veya M2 kırmızı metrosunun Szell Kalman durağında inip, 16/16A veya 116 nolu otobüslerle bölgeye ulaşabilrisiniz. Bir diğer alternatif ise yürümek, ki biz tercihimizi bu yönde kullandık. Bu yolla şehrin daha güzel anlaşıldığını düşünüyorum. Kale bölgesinde görülmesi gereken 3 önemli mimari yapı bulunmaktadır. Bunlar: Kraliyet Sarayı, Matthias Kilisesi, Balıkçılar Tabyası.
Buda Kalesi olarak da bilinen ihtişamlı Kraliyet Sarayı, 13. yy da Macar kralı IV. Bela tarafından yaptırılmıştır. Kale tarih boyunca birçok kuşatmaya uğramış, ele geçirilmiş, harap edilmiş, yeniden yapılmıştır. 1541 yılında Osmanlı İmparotorluğu tarafından ele geçirilen kale 1686 yılına kadar Osmanlı hükmünde kalmıştır. Bu dönemde birçok önemli heykel (Herkül, Athena ve Hunyadis heykelleri gibi) ve birçok eser Istanbul’ a getirilmiştir. Ardından Habsburg Hanedanlığının kontrolüne geçmiştir. II. Dünya savaşı sırasında neredeyse tamamen harap olan Kale ve çevresi tekrardan inşa edilerek günümüz halini almıştır.
Kraliyet Sarayında birçok müze ve sanat galerisi (Ulusal Müze, Çağdaş Sanatlar koleksiyonu, Ulusal Kütüphane, Askeri Müze) aynı zamanda çeşitli 1900′ lü yıllardan birçok heykel ve anıt bulunmaktadır. Biz gezimiz sırasında Ulusal Müzeyi ziyaret etme fırsatı bulduk. Müze bana çok kasvetli geldi, kısa bir tur yapmaya karar vermişken, bodrum katında bulunan eserler oldukça dikkatimi çekti. Umduğumdan çok daha uzun bir zamanımı burada geçirdim açıkçası. Kale içinde çıktıktan hemen sonra Kale bölgesinde bulunan Matthias Kilisesi ve Balıkçılar Tabyası Budapeşte gezinizde mutlaka görmeniz gereken mimari yapılardandır. Matthias Kilisesi‘nın yapımına , 13yy. da IV. Bela zamanında karar verilmiş ve inşaatı 15. yy’ a kadar sürmüştür. Osmanlı buraları ele geçirince, 1541 yılında kilise Cami’ye çevrilmiştir. Osmanlıların ardından 1686 yılında yapı, barok stili ile tekrardan kiliseye çevrilmiştir. 1873- 1896 yılları arasında ise kiliseye neogotik detaylar eklenmiş ve günümüz mimarisine ulaşmıştır. Kilisede dikkatimi çeken ve yüzümü gülümseten bir detay renkli çatı detaylarının bulunmasıydı. Bunların dışında güzeller güzeli Avusturya Prensesi Sissi, Macaristan Kraliçesi olarak tacını bu kilisede takmıştır.
Balıkçılar Tabyasına gelince…
Balıkçılar Tabyası (Fisherman’s Bastion) hemen Matthias Kilisesinin yanında bulunan Mimar Frigyes Schulek tarafından, kireç taşındanve neo-romanesk tarzda yapılmış ilginç bir yapıt. Buradan şehrin harika manzarasını izleyebilirsiniz. Ayrıca şehrin önemli simgelerinden ve mimari yapılarından bir diğeri olan Parlemento Binasıda tam karşınızda olacak.
Balıkçılar Tabyası gerçekten çok etkileyici bir yapı. Sade, doğal, mat…
Kale bölgesindeki şarap festivali ile ilgili bir sonraki yazımda görüşmek üzere..
supernicevisit