la grassa, la dotta, la rossa! Bologna!
şişman, bilgili, kırmızı.Şişman, şehrin gastronomik zenginliğinden, dolayısıyla da İtalya’ nın yemek başkenti olmasından; bilgili, 1088 yılında kurulmuş dünya’nın en eskisi olarak kabul edilen üniversitenin Bologna’ da bulunmasından, kırmızı ise mimaride baskın olarak tuğlanın kullanılması, sonucunda kırmızı tonlarının hakim olduğu romantik bir şehir olmasından dolayı, Emilia Romagna bölgesinin başkenti Bologna, bu adlarla anılınıyor.
Italya’yı keşfetmek için gezebileceğiniz ideal şehirlerden biri burası. Kendine has dokusu, otantik atmosferi, üniversite şehri oluşunun verdiği canlılık, bunun yanısıra ortaçağın izlerini taşıması, buram buram tarih kokması ile birde yiyecek cenneti olduğu düşünülürse, ideal olmaması için hiçbir neden yok.
Bologna’yı gezmeye şehrin göbeğinde yan yana bulunan iki meydandan, Piazza Maggiore ve Piazza del Nettuno‘ dan ve hemen yakınında eğik iki kulenin bulunduğu, Piazza di Porta Revegnana ile başlayabilirsiniz.
Piazza Maggiore‘ de hatrı sayılır büyüklükteki Basilica di San Petronio‘yu ve korint sutunlu revaklara sahip olan Palazzo di Re Enzo‘yu gezebilirsiniz.
Biz gezimizde Basilica di San Petronio‘ nun tepesine çıkmıştık. Şehrin kızıl rengini buradan çok rahat görebilirsiniz.
Piazza del Nettuno’da bulunan en ilgi çekici kısmı Fontana del Nettuno (Neptun Çeşmesi).
Bu iki meyadanı da gördükten sonra hemen yakında bulunan, Piazza di Porta Revegnana‘ ya gidebilirsiniz. Bu meydanda iki kule bulunuyor. Le Due Torri. Uzun olanı Torre degli Asinelli (100m yüksekliğinde ve 1,5 metre eğik), kısa olanı ise Torre Garisenda (50m yüksekliğinde 3m eğik) Asinelli Kulesine tırmanabilirsiniz. Bunun için 486 merdiven çıkmanız gerekiyor olsa da, inanın yorulduğunuza değecek. Hem bu eski ve eğik binanın merdivenlerinden çıkarken çok garip hissedeceksiniz, hem de tepesinden şehrin panaromik manzarası bir başka güzel.
Bu meydanların dışında Bologna’ nın kendine has mimarisinin sizi de etkileyeceğini düşünüyorum. Yapı malzemesi olarak kırmızı tuğlanın yarattığı romantik etkinin yanında şehir revaklarla donatılmıştır. Bu revaklı yapının neden birçok şehirde olmadığını merak ediyorum açıkçası. Hem harika bir görüntü yaratıyorlar, hem de yağmur yağdığında yağmurdan, sıcak havalarda ise güneşten korunmak için mükemmeller. Bu revaklar sayesinde şehrin bir ucundan diğer ucuna rahatlıkla gidebilirsiniz. Bologna’ nın en uzunu ise 4 km uzunluğunda 666 revaktan oluşan Portico of San Luca.
Bu yol sizi Bologna’nın merkezindan Portico San Luca’ ya götürecektir. Portico’ya ulaştıktan sonra tepede bulunan bazilikaya,Sanctuary of the Madonna di San Luca,’ ya çıkabilirsiniz. Bu yol üzerinde birçok önemli yapı ve meydana da gitmiş olacaksınız. Bologna Üniversitesi, Piazza Maggiore, Porta Saragozza bunlardan bazıları.
Yeni bir internet sitesi keşfettim. Routeyou. Çok ilginç bir site. Turunuza başlamak ve sonlardırmak istediğiniz, bölgeleri yazıyorsunuz, size o bölgede özel olan güzergahları, haritaları, yol üzerinde görülmesi gerekenleri sıralıyor. Aşağıdaki linkten Portico of San Luca yürüyüşünün detaylarına ulaşabilirsiniz. http://www.routeyou.com/route/view/338825/walking-and-hiking-route/walking/portico-of-san-luca-walk.en
Şehir gezimizi tamamladığımıza göre bir sonraki, geldik en can alıcı noktaya: Bologna’ da Yemek.
Bologna bu konuda tam bir cennet, zaten Bolonez sosununun merkezi. Bolonez soslu Tagliatelli veya Lazanya mutlaka tadılmalı. Bologna’ da ve hatta kuzey Italya’ da Restorana gittiğinizde şöyle güzel bol soslu Spaghetti Bolognez yiyeyim diyip istemenizi pek önermem. Çünkü güney İtalyada özellikle Lazio bölgesi ve Napoli çevresinde üretilen buğdaylardan spagetti üretilirken, kuzey İtalyada üretilen buğdaylardan ise Tagliatelli ya da lazanya üretilir. Gelenekselini denemekte fayda var. 1982 yılında tescillenen Bolonez sosu (Ragù) tarifine yemek blogumdan ulaşabilirsiniz. Bunun dışında Bologna’ya çok yakın olan Modena’da Balzemik Sirkenin ve Parma’ da Parmesan peynirinin, Parmigiano Regianno, üretiliyor olması ise yemeklere daha da bir lezzet katıyor.
Gerçek balzemik sirkesi, minimum 7 yıl fıçıda bekletiliyor. 45 yıla kadar bekletilenler bile varmış. Bizim marketlerden aldığımızın aksine, geleneksel balzemik sirke oldukça koyu kıvamlı oluyor ve bir okadar da lezzetli. Ayrıca sadece 1-2 damlası yeterli oluyor.
Geleneksel Parmesan peynirinin tadı ise başka bir güzel. Italyanların her an bu peynirden yemelerinin nedenini şimdi daha iyi anlıyorum. Aklıma gelmişken söyleyeyim, tren ile çok kısa bir sürede ulaşabileceğiniz Parma şehrinde bulunan parmesan fabrikasına gidip, 2 saaatlik rehberli tura katılabilirsiniz. Detaylar için http://www.parmigianoreggiano.com/
Bologna’ da ve genel olarak kuzey İtalya’da en çok sevdiğim şey ise Aperativo. Aperitivo saati, Bologna’ nın canlandığı, keyiflendiği zamanlar. Bu saat kesinlikle kaçırılmamalı, kadehinizdeki şarap eşliğinde aperatiflerin tadını çıkarabilirsiniz. Nedir peki Aperativo? Yemeğe tutkulu olan Italyan’ların akşam yemeği öncesi öğünleri. Akşam saat 6 gibi sevdikleriyle keyiflice atıştırırken, içkilerini yudumlayıp, 2-3 saat vakit geçiriyorlar. İçki olarak genelde şarap, prosecco(gazlı beyaz şarap) veya martiniyi tercih ediyorler. Tabii atıştırmalardan sonra akşam yemeği ancak 10 civarı yenilebiliyor o da ayrı. Aperativo’nuzu şehirdeki barlarda, şarküterilerde kafelerde alabilirsiniz. Seçeceğiniz mekana göre çeşitlilikte değişecektir, ama her zaman aperatif kıvamında kalacaktır. Aperativo’da genelde sadece içkinizinin ücretini ödeyip bu aperatiflerden doyasıya yiyebiliyorsiniz. Bazı mekanların ekstra 1-2 Euro aldıkları da oluyor. Biz Bologna ziyaretimizde Aperativo için bir şarküteriyi seçtik. Böylelikle şarabımızın yanında çeşit çeşit peynirlerin ve ekmeklerin tadını çıkarma fırsatı yakaladık.
Bunlar dışında birkaç güzel restoran adresi verebilirim. Aman unutmayın, restoranlar öğlen yemeği için 11:30 gibi açılıyor, 14:30 gibi kapanıp, akşam yemeği için 19:00 civarı tekrar açılıyorlar.
En iyi bolonez için en iyi restoran hangisi derseniz. All’Osteria Bottega.
Bottega del Vino Olindo Faccioli: 1924 ten beri şehrin merkezinde hizmet veren, özellikle Aperativo için ideal, çeşit çeşit şaraplara sahip bir restoran.
Adres: Via Altabella 15b
Tamburini: Yine şehrin merkezinde bulunan, özellikle Tortellinisi ile ünlü restoran.
adres: Via Caprarie1
Gamberini: Bologna’nın en iyi pastenelerinden biri. Ayrıca Aperativo için güzel bir seçim olabilir.
Bölgeye ait geleneksel lezzetlerden erimiş squacquerone peyniri (beyaz renkli tazecremamsı peynir) yapan restoran a Gianni. Osteria al 15 ise crescentine (bir çeşit yien geleneksel focaccia, ekmeğe benziyor)’ ya sarılı et ve ya squacquerone peyniri yemek için en iyi restoranlar.
Bologna dergisine göre şehrin en iyi 5 restoranı için: http://www.bolognamagazine.com/content/top-5-restaurants-bologna
İşte Bologna kısaca böyle bir şehir, Bologna’ da en sevdiğim nokta ise, gerek tarihi, gerek mimarisi, gerek zengin gastronomisi ile harika bir şehir olmasına rağmen, çok az turistle karşılaşmamız oldu. Diyeceğim o ki, başkaları keşfetmeden, biran önce bu güzel şehre gidin.
Görüşmek üzere
supernicevisit