Bodrum’ da iddialı bir restoran var karşınızda. Ninu. “Biz Kadınlar”
Öyle ki Bodrum’ un en iyi restoranlarından biri olacak Ninu. Yer bulamayacağız. Herkes günler öncesinden rezervasyon yaptıracak… Demedi demeyin. Hatta olacak ne kelime oldu! Geçtiğimiz haftalarda ben burada akşam yemeğimi yedim. Çevremdekilere anlata anlata bitiremiyorum. Hayatımda yediğim en lezzetli menü, en özenli servislerden biriydi.
Ve işin en önemli noktası: Ninu Restoran’da geleneksel Türk mutfağı, modern // yaratıcı ve ustalık gerektiren yöntemlerle hazırlanıp sunuluyor. Tüm malzeme yöresel, taptaze. O dönemde çarşı pazarda ne varsa…
Şef Bengi Kayhan hazırladığı menüde bilgisini // becerisini // kültürünü // ustalığını gözler önüne seriyor. Bambaşka lezzetleri, bambaşka dokuları // renkleri kullanarak müthiş tabaklar çıkarıyor karşınıza. İnsanı hayran bırakıyor. Hayran kalmamak elde değil!
O kusursuz gözüken tabakların tadına baktığınız anda gözleriniz kapanıyor ve derinden derinden gelen tatları keşfetmeye çalışıyorsunuz. Harika bir yolculuk! Harika bir deneyim.
Bizzat denedim// hissettim. Tek kelime ile MÜKEMMEL!
Bodrum- Torba’ da bulunan Butik Otel Casa dell’Arte ‘nin çok değerli işletmecisi Murat Senemoğlu ile Şef Bengi Kayhan kafa kafaya verip bu Ninu Restoranı hayata geçirmişler. Zaten Murat Senemoğlu’nun vizyonuna, deneyimlerine, hoş sohbetine hayran kalmamak mümkün değil. Şef Bengi Kayhan’ ın becerisi, bilgisi, kültürü, güzel yüreği… ve butik otel Casa dell’ Arte’ nin güzel atmosferi….. İşte tüm bunlar birleşince… Karşınızda Ninu Restoran.
Ninu restoranda taze, yöresel ve sezonda bulunan malzemeler kullanılacağı için, menüler her hafta değişiklik gösterecek. Ben bu işe seviniyorum açıkçası :) Her gittiğimde bambaşka lezzetler olacak. Her biri için ayrı ayrı şaşıracağım.
Menümüzde neler vardı?
Öncelikle leziz bir zeytinyağı ekmek tabağı geldi. Bana göre Zeytinyağı çoğu zaman sofra ile alakalı çok güzel ipuçları veriyor.
Başlangıç olarak Morel mantarı (kuzu göbeği). Fıstık kreması üzerinde, pastırma kıtırları ve incecik dilimlenmiş çağla ile beraber.
Kimin aklına gelir bu 4 değişik tadı birleştirmek? Uyum şahane!
Bir diğer başlangıç ise,
Yumuşacık mısır ekmeği üzerine, incecik dilimlenmiş kabak, asma yaprağı kırıntıları, fesleğen sos ve Ezine peyniri kreması.
Ana yemek olarak: Bıldırcın;
Yanık domates sosu, hanımeli yaprakları ve kavun. Ama öyle bir kavun ki içine acı infüze edilmiş. Kavundan bir parça alıyorsunuz, önce çok hoş bir acı geliyor, çok kısa bir süre sonra o tat damağınızda azalırken kavunun ferah tadı damağınızı kaplıyor. Ah ah ah!
İkinci ana yemek ise: Akya Balığı;
Yanık arpacık soğan, semizotu; en altta nişastası alınmış patates püresi. Yanında deniz börülcesi turşusu ve kurutulmuş siyah zeytin. Dokusu değiştirilmiş.
Ustalık! … Bambaşka lezzetlerin birleşiminden oluşan enfes bir tabak daha.
Tatlı olarak: Şaşırtıcı bir tabak daha!
Anason infüze edilmiş Armut, eritilmiş tahin helvası, pişmaniye, karamelize ıspanak yaprakları. Geleneksel Türk tatlarının bir arada kullanılmasıyla çok hafif, çok lezzetli, çok enteresan bir tatlı ortaya çıkmış.
Böyle işte… Ne mutlu ki böyle güzel bir restoran ortaya çıkmış.
Bu yaz Bodrum tatilimizde tüm akşam yemeklerimiz burada geçerse hiç şaşırmayacağım. :) 40 Kuverlik bir Restoran dolayısıyla rezervasyon yaptırmanız gerekiyor.
Görüşmek üzere,
supernicevisit