Uzun zamandır Balkanları merak ediyordum. Ama nasılsa komşu ülkeler, başka bir zaman da gidilinir diye diye… aylar, yıllar geçti ve ben hemen dibimizde olan Balkan’ın B sini göremedim. Neyse sonunda şeytanın bacağını kırdık ve küçük bir Balkan gezisi için, haftasonuna Perşembe ve Cuma’ yı da katıp, yola çıktık.
Gezimizi şöyle planladık;
Slovenya‘ da Maribor ve Ljubjiana oradan Hırvatistan. Hırvatistan’ın başkenti Zagreb‘ i görüp, Balkanlara biraz ara verip 1,5 günlüğüne İtalya’ ya. Daha önce görmediğim ve çok sevgili arkadaşlarımın yaşadığı şehire Trieste‘ ye ve ardından Slovenya’ ya tekrar girip dillere destan Bled gölünü görmek. (Malesef yağmurdan dolayı Bled gölüne gidemedik)
Dolu dolu 4 gün çok keyifli bir tur yaptık.
Balkan’ın B si: İlk adım Maribor
Gezimizin ilk günü olan Slovenya ayağında, ilk olarak Maribor şehrine geldik. Burası Slovenya’nın ikinci büyük şehri. Yaklaşık 114.000 kişinin yaşadığı, ailelerin genellikle şarapçılıkla uğraştığı, yemyeşil bir şehir.
Bu bölge Avusturya ile komşu, aynı Avusturya’ nın güneyinde bulunan “Süd-Steiermark“ bölgesinde olduğu gibi hemen hemen her yer üzüm bağlarıyla kaplı. Slovenya’ da olduğumu bilmesem deseler ki Avusturya’ dasın inanırım. Şimdi aklıma geldi paylaşmak istedim, Avusturya “Süd-Steiermark” bölgesinde şarap tadımlarına gittiğimizde bazen sokakların tam ortasında ülke sınırı oluyor. Çizginin üzerinden geçiyoruz, 1-2 dakka Slovenya’ da yolculuk yaptıktan sonra tekrar Avusturya sınırına giriveriyoruz. Avrupa Birliğinin güzelliği. Uzun lafın kısası, ülkenin bu bölümü ile Avusturya’ nın güney kısmı çok benziyor.
Maribor 2012 Avrupa Kültür Başkenti seçildikten sonra epey gelişmiş. Özellikle şarap tadımı için Slovenya’ ya gelenlerin tercih ettiği bir şehir.
Maribor’ a varınca hemen meydandaki katlı otoparka arabamızı bıraktık ve yürüyerek şehri dolaşmaya başladık. Burası oldukça küçük bir şehir. Yürüyerek her yere kısa sürede gidebilirsiniz.
Şehir merkezini hızlıca gezdikten sonra, Maribor şehrinin ortasından geçen Drava nehrine geldik. Şehrin iki kıyısı birçok köprü ile birbirine bağlanmış, kıyılarda karşılıklı çok hoş binalar bulunuyor.
Mariborun en eski mahallesi: LENT
&
şehrin en büyük mahseni ve dünyanın en eski asması:
Ardından Lent Mahallesine gittik. Burası şehrin en eski mahallesi. Ayrıca bu mahallede Svobode Meydanı’nda bulunan şehrin en büyük mahsenine gidebilir ve dünyanın en eski asmasını görebilirsiniz. “Stara trta” olarak adlandırılan bu asma tam 400 yıllık ve halen yılda 35-50 kg üzüm vermekte. Bu üzümlerden yılda yaklaşık 25L. şarap üretilmektedir. Bu özel koyu kırmızı renkli şaraba “Žametna Črnina” _ Siyah Kadife adını vermişler.
Yazının başında da belirttiğim gibi Maribor çevresindeki üzüm bağları ve şaraplar, bölgedeki en önemli özellik. Birçok Turist, özellikle Maribor’ da üretilen beyaz şaraplar için bu bölgeye geliyor. Eğer sizinde şaraba merkaınız varsa Maribor’ a gelmişken, yakın çevresinde bulunan yaklaşık 50km’lik şarap yoluna gidebilirsiniz. Bu yol üzerinde bulunan birçok mahsen, şarap üreticisini gezebilir, turistik çiflik evlerinden birinde konaklayabilirsiniz.
Maribor’u 2-3 saatte gezdikten sonra Slovenya’ daki ikinci durağımız Başkent Ljubjiana’ ya doğru yola çıktık. Bir sonraki yazımızda beni çok şaşırtan Ljubljana’yı anlatacağım.
Görüşmek üzere,
supernicevisit