Viyana’ya uçakla geliyorsanız, uçağınız Viyana-Schwechat havalimanına iniş yapacak. Bu havalimanı şehir merkezinin 16 km doğusunda bulunuyor. Pasaport kontrolünden geçip, bavulunuzu aldıktan sonra, havaalanından çıkabilirsiniz. Viyana’ya Hoşgeldiniz :)
Şehir merkezine ulaşım için birçok seçeneğiniz var, hepsi de oldukça rahat. Cat (hızlı tren), tren, otobüs, taksi… Benim tercihim ve en rahat ettiğim ise Meidling ve Westbahnhof tren duraklarında inebileceğim havalimanı otobüsü.
Havaalanından çıkış kapısı McDonald’s ın yanından. Çıktıktan hemen sonra hafif solunuzda bulunan otobüs Viyana şehir merkezinde bulunan iki tren istasyonuna gidiyor. Biletinizi otobüs şöföründen alabilirsiniz.
Otobüs saatleri; durakları: http://www.postbus.at/en/Airportbus/Vienna_AirportLines/Westbahnhof/index.jsp
Eğer erken saatte Viyana’ya geldiyseniz, otelinizin check-in saati henüz gelmemişse veya otelinize bavulunuzu bavul odasına koymaya gitmeye üşenirseniz şayet :), Westbahnhof tren istasyonunda bulunan kilitli dolaplara bavulunuzu koyup gezinize hemen başlayabilirsiniz.
Westbahnhof tren istasyonunda otobüsten indikten sonra, tren istasyonunun içine girin. En üst kattan trenlerin kalktığı yer var. Trenlerin kalkış alanına gittiğinizde bavul dolapları sol tarafınızda olacak.
Dolaplar çeşitli büyüklükte, bavullarınızın ölçütüne göre boş olan dolaplardan bir tanesini seçin. Dolaba bavullarınızı yerleştirin. Emin olduktan sonra dolabın kapısını kapatın. Dolabın büyüklüğüne göre ücret farklı olacak. Paranızı atın, kartınızı alın. Aman kaybetmeyin dönüşte bavulunuzu almak için bu karta ihtiyacınız olacak.
Otel olarak Mariahilfer üzerinde bulunan Hotel Continantal‘i önerebilirim. Günün her saati ulaşımı çok kolay, tertemiz, kahvaltısı çok çeşitli olmamakla beraber oldukça lezzetli ve yeterli. Tüm gün şehri gezmekse niyetiniz, çok fazla lüks aramıyorsanız ideal bir otel.
Viyana gezilecek yerler:
Westbahnhof tren istasyonundan çıkıp Mariahilfer caddesinin başından sağlı sollu dükkanlara göz gezdire gezdire (bu arada otelimizde bu cadde üzerinde) sonuna kadar yürüyebilirsiniz. Yolun sonu MuseumsQuartier.
MuseumsQuartier:
Burası birçok müzenin bir arada bulunduğu çok renkli bir meydan. Meydanda insanların vakit geçirebilecekleri oturma alanları, birçok kafe, tasarım eşyaları satan mağaza bulunuyor. Özellikle yaz aylarında meydan çok kalabalık ve cıvıl cıvıl oluyor. Ayrıca zaman zaman çeşitli sergiler açılıyor. Tarihte ise bu alan, ahır olarak ve at arabalarına ev sahipliği yaparmış. Binalar barok tarzdadır.
Leopold Museum: (bayaz kireç taşından cephe) Egon Schiele eserleri, Gustav Klimt, Richars Gerstl,Oskar Kokoschka vb. Sezession eserleri ve Art Nouveau eserler sergilenir. www.leopoldmuseum.com
Ludwig modern sanatlar müzesi (MUMOK): (koyu gri basalt cephe) Avrupa’nın en büyük ve kapsamlı modern sanant müzesi. Amerikan pop art, photo resalism, Nouveau Realism, kavramsal, minimal ve daha birçok türde eserler sergilenir. www.mumok.at
Architekturzentrum Wien ( Mimarlık merkezi Viyana): Mimarlık ile ilgili merkez, mimarinin anlaşılmasına yardımcı olmak amaçlanmıştır. www.azw.at
ZOOM Kinder Museum (ZOOM Çocuk Müzesi): 12 yaşa kadar çocukların müze ile tanışmasını amaçlar.
Kunsthalle Wien: (tuğla bina) deneysel mimari video fotograf eserleri
Art Cult Center, Tabakmuseum, Math. Space ise diğer müzeler.
MuseumsQuartier’ den çıktıktan sonra sol tarafınızda Volkstheater (halk tiyatrosu) olacak. Volkstheather’ın karşısına geçip ilk sağ sokaktan (Volksgartenstrasse) sapıp Parlementoya doğru yürüyebilirsiniz Parlemento solunuzda kalacak. Onun karşısındaki park ise Volksgarten.
viyana gezilecek yerler devam:
Parlemento binası:
Mimar Theophil Hansen tarafından 1874-1884 yılları arasında, neoklasik tarzda(ayrıca Antik Yunan esintileri), Habsburg imparatorluğunun Avusturya parlementosu olarak yapılmıştır. Parlemento’ ya rampa ile çıkılır. Rampanın başında ola heykeller, Josef Lax’ın 1901 de yaptığı bronz at eğiticileridir. Çatıda savaş arabaları ve antik bilgin ve devlet adamları heykelleri vardır. Sütunlu girişin önünde merkezde, Karl Kundmann’ın eseri, tanrıça Athena’nın hakimiyetinde Athenebrunnen çeşmesi bulunur. Parlemento 2.Dünya Savaşında hasar görmüştür ve tekrar yapılmıştır.
Parlementoyu gördükten sonra yürümeye devam ediyoruz. Kısa bir süre sonra sağ tarafınızda ise Burgtheather (‘kale tiyatro’), sol tarafınızda Rathaus (belediye) olacak.
Burgtheater:
(Kale Tiyatro) Karl von Hasenaues ile Gottfried Semper tarafından İtalyan Rönesansı tarzında 1888 yılında yapılmıştır. Korkuluklarda, melek heykeleri vardır. Ön cephede Melpomene ve Thalia arasında oturan Apollon’dur.
Rathaus:
(Belediye binası) Mimar Friedrich von Schmidt tarafından, 1872-1883 yılları arasında neo- gotik tarzda inşa edilmiştir. Oldukça ihtişamlı bir binadır.
Rathaus ve Burgtheater’ı gördükten sonra Rathausplatz/Burgtheater tramvay durağından D nolu tramvaya binip Schloss Belvedere’ ye (Belvedere Sarayına) gideceğiz. Schloss Belvedere durağında ineceğiz.
Belvedere Sarayı:
1683 Osmanlı kuşatmasına karşı çok iyi mücadele eden Prens Eugene için yazlık konut olarak yapılmıştır. Saray iki kısımdan oluşur. Aşağı ve yukarı belvedere olarak adlandırılır. İki kısım Fransız tarz bahçe ile birbirine bağlanır. Yukarı Belvedere’ de 19. Ve 20. Yy Avusturya resim koleksiyonu bulunur. Bunlardan birkaçına örnek vermem gerekirse: Gustav Klimt in ‘Küss’ dahil olmak üzere, birçok önemli eseri; Richard Gerstl in Gülen kendi portresi, Van Gogh’un birçok eserleri…
Belvedere Sarayından sonra isterseniz Botanik bahçesine girebilirsiniz. Bambu bitkilerinin bulunduğu alan etkileyici!
13:00-14:30 Belvedere Sarayından, yürüyerek Stadtpark içerisinde bulunan Steiereck adlı Restorana gidebilirsiniz. Tahminimce saat 13:00 civarı olacak.
Yemeğinizi yiyip güzelcene dinlendikten sonra gezinize kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Stadtpark Metro durağından U4 metrosuyla bir durak gidip veya 2 nolu tramvaya binip 2 durak gidip, veya 900 m yüryerek, Karlsplatz’a gelebilrisiniz.
Karlsplatz meydanından meşhur Viyana Operasına doğru ilerleyebilirsiniz.
Operayı gördükten sonra KærtnerStrasse‘ den ilerleyerek, Stephansdom’ a geleceğiz. Burası Eski Viyana olarak geçiyor. Ortaçağ zamanı şehir yapısı, dolambaçlı sokakları, geçitleri ve geniş avlularıyla açıkça anlaşılmaktadır.
Stephansdom:
13. Yy dan bu yana bu alanda kilise bulunmaktadır. Ancak 13. Yy da olan Romanesk kilisesinden günümüze kadar gelen tek kısım, devler kapısı ve iki tarafında bulunana putperest kuleleridir. (ön cephe) 14. Ve 15. Yy’ larda Gotik eklentiler yapılmıştır. 137 metre yüksekliğinde Gotik kuleye sahiptir, kulenin külahı dikkat çekicidir. Çinili renkli çatısı mozaik kaplamadır. Mozart Stephansdom’un bir kenarında beş parasız, sefalet içerisinde hayata gözlerini kapamış. Daha da acı olan taraf ise, bir hafta boyunca kimseler onu fark etmemiş. Katedral yakınlarında Mozaarthaus müzesi var. Mozart, şimdi müze olarak kullanılan bu evde “Marriage of Fifaro” yu bestelemiştir.
Stephansdom’ un tam karşısında Haas-Haus binası ve Do&Co var.
Haas- Haus:
Stephansdome un tam karşısında, Avusturyalı mimar Hans Hollein tarafından 1990 yapılmış modern bir binadır. Cam, mermer malzemeler kullanılan, kıvrımlı ışıltılı bir yapıdır. Sephansdom’dan Graben’e doğru kıvrılır, insanların bu yönde ilerlemesine öncülük eder. Do&Co bu binada bulunan Türk restoran ve oteldir.
Graben’ den ilerleyerek mağaza sokaklarına devam edebilirsiniz. Graben üzerinde, Pestsæule adlı Barok veba sütunu vardır.
Sol tarafımızda, Dorotheatergasse No:3 te bulunan Cafe Hawelka’ ya uğrayalım.
Cafe Hawelka:
1936 yılında açılmıştır. Bohem bir havaya sahip bu kafe, eski görünümlü rahat bir kafedir. Bu kafeye gelip saatlerce oturup kahvenizi içip, kitabınızı okuyabilir, yazınızı yazabilir yada yazarlarla karşılaşabilirsiniz. Gece geç saatlere kadar açıktır. 08:00-02:00
Graben’in sonunda Julius Meinl Am Graben var. Buradan sola dönüp yürümeye devam ediyoruz. Ünlü markaların olduğu Kohlmarkt ‘a geldik artık. Sağlı sollu mağazaların arasında Demel Pastanesini göreceksiniz.
Demel Pastanesi:
Imparatorluk patentine sahiptir. Çok sayıda küçük odası olan bu pastane 19yy sonları süslemelere sahiptir. Çeşit çeşit enfes pasta ve kahveleri vardır. Pastenede yiyebileceğiniz gibi eve alıp götürebilir veya hediyelik çikolata alabilirsiniz. Ayrıca çok orjinal düğün pastaları yapmaktadırlar.
Damel Pastanesini de gördükten sonra karşımızda Hofburg Sarayı. Sarayı gezmeden önce ünlü Sacher Torte’nin yapım yeri Sacher Otelinin Pastanesine gidebilirsiniz. Giderken yolunuzun üzerinde sağda At okulu, solda ise Prunksaal (Avusturya ulusal kütüphanesinin en güzel kısmı, ahşap panelli), Agustinerkirche (14.yy Gotik iç mekanı önemli), Albertina Müzesi (dünyanın en iyi baskı, suluboya, fotograf koleksiyonu/ sergisi) olacak.
17:00-18:00 Sacher pastanesinde kahvenizi içip pastanızı yedikten sonra kaldığınız yerden gezinize devam edebilirsiniz: Hofburg Kompleksi
Hofburg Kompleksi:
Hofburg Kompleksine Michaelerplatz ‘dan giriş yapcağız. Michaeler meydanından faytonlara binebilir, şehir turu yapılabilinir. Bu meydanda Roma kalıntılarını görebiliriz. Hofburg kompleksine girdiğimizde sol tarafımızda Kış binicilik okulu, sağ tarafımızda ise Sisi Müzesi ve Hofburg Sarayı olacak.
Kış binicilik okulu:
16yy da Habsburglar’ın İspanya’ dan getirdikleri atları yetiştirmeleri için IV. Karl tarafından yaptırılmıştır. Günümüzde 80 dakikalık gösteriler yapılmaktadır. Bu ispanyol atlarına Lipizzaner denir. Günümüzde bu atlar Graz yakınlarında bulunan Piber’ de bulunan Avusturya ulusal Harasında yetiştirilir. Lipizzaner atları, Arap, Berberi ve İspanyol ırkından atların kırmalarıdır.
Hofburg Sarayı, Sisi Müzesi:
Burası Kral Franz Joseph ve ünlü eşi Elizabeth’in Sisi’ nin kışlık saraylarından bir tanesidir. Kullandıkları eşyalar, mobilyalar sergilenir. Gümüş eşyalar sergisi harikaydı. Hofburg sarayının ana girişinde üç heykel vardır. Bu heykellerin ortada olanı Avusturya askeri iki yanında ise Osmanlı askeri ile Fransız askeri heykelleri bulunur.
Hofburg sarayından sonra Heldenplatz’ a doğru devam edebilirsiniz. Bu meydan havanın sıcak olduğu günlerde Viyana halkı ile dolup taşıyor. Piknik yapıyorlar, güneşleniyorlar, sohbet ediyorlar. Meydanda sol tarafınızda Ulusal kütüphaneyi göreceksiniz. Sağlı sollu iki atlı heykelini de gördükten sonra Burgtor (kale kapısından) çıkacaksınız. Karşınıza gelen meydan ise Maria Theresien Platz. Bu meydanda şehrin en önemli iki müzesi bulunuyor. Sanat Tarihi Müzesi ve Doğa tarihi müzesi. Müzelerin koleksiyonlarının büyük bir çoğunluğu Habsburg imporatorluğu zamanında toplanmıştır. Eserler daha öncelerinde Hofburg ve Belvedere Saraylarında yer alırmış. Daha sonrasında bu iki müze inşa edilmiş ve 1889 yılında halka sunulmuştur.
Bu iki önemli müze binasınıda gördükten sonra sabah başladığınız yerdesiniz. MuseumsQuartier.
Volkstheater metro durağından U3 metrosuna binip, Westbahnhof’a gidip bavullarımızı alabilir, otelinize gidebilirsiniz. Tabii tüm bu tura başlamadan önce bizden farklı olarak önce otelinize gitmek akıllıca olabilir. Tercih size kalmış. Biz Westbahnhof’tan tekrardan U3 metrosuna binip bu sefer Neubaugasse durağına gittik. Otelimiz Neubaugasse metro durağındaydı.
Akşam yemeği için 20:30’ da Figlmüller, Backerstrasse’ye rezervasyonumuzu yaptırmıştım. Siz de gitmek isterseniz şayet, daha önceden internetten rezervasyonunuzu yaptırmanızı öneririm. Yoksa boş masa bulmak için uzun kuyruklar bekliyebilirsiniz. Figlmüller Viyana’ nın en ünlü Schnitsel Restoranı. Porsyonları çok büyük. Patates salatası çok lezzetli. Sacher Pastanesinden sonra Viyana’ya gelindiğinde gidilmesi gereken bir diğer adres.
Biz Figlmüller deki yemeğimizi daha geç saate kaydırıp öncesinde operaya gittik. Şehir operasında o gün gösteri olmadığından minik opera gösterilerinden birine gittik. Bir daha gider miyim minik salonlara? Hayır ama gördük değişiklik oldu bizim için. Herzaman Şehir operasını tercih etmekte fayda var.
2. gün: yarım gün
Sabah otelinizden ayrıldıktan sonra U4 metrosu ile Schönbrunn Sarayına gidebilrisiniz. Bunun için U4 metrosunda Schönbrunn durağında inmeniz yeterli olacaktır. Eğer bahar ve yaz aylarında gittiyseniz harika bir bahçeye sahip. Keyfini çıkarın. Kışın havanın soğukluğu bitkileri de etkiliyor tabii. Biz gittiğimizde sonbahardı. Sonbaharı gördüm! Kartpostallar hiçte abartı değilmiş!!!
Schloss Schönbrunn’ u gezdikten sonra U4 metrosu ile Karlsplatz’ a oradan da 1 nolu tramvay ile Hetzgasse durağında inecebilirsiniz. Tramvaydan indikten sonra ise 100 metre kadar Hundertwasser Haus’ a yürüyeceğiz.
Hundertwasser Haus:
Sanatçı Friedensreich Hundertwasser tarafından 1985 yılında yapılmış, bayağılaşmış modern mimariye tepki olarak tasarladığı toplu konuttur. Toplama malzemelerle yapılmış bu binada düzensiz renkler, malzemeler, soğan kubbeler, çatı bahçesi, bina girişindeki çeşme ve kolon şekilleri ile dikkat çekici bir binadır.
Hundertwasserhaus’u gördükten sonra Hetzgasse durağından 1 nolu tramvay’ a binip Schwedenplatz‘ a gidebilirsiniz. Tuna kanalı üzerine gemi şeklinde yapılmış binada bulunan Motto Am Fluss adında çok şirin bir kafe/ restoran var. Meydanı da gördükten sonra, U1 metrosunu kullanarak veya Rotenturmstrasse’ den yürüyerek Stephansdom’ a gelebilirsiniz. Stephansdom’dan Naschmarkt’ a doğru yürüyeceğiz.
Stephansdom’ dan Naschmarkt’a giderken Kærtnerstrasse’den yürüyebilir, opera binasını görüp Karlsplatz’a ulaşabilirsiniz. Karlsplatz’ da Karlskirche ve Viyana Teknik Üniversitesi var.
Karlskirche:
viyana gezilecek yerler arasında bir önemli yapı ise Karlskirche. İmparator IV. Karl, şehir 1713 Vebasından kurtulursa; Veba ile mücadele eden Milano başpiskopozu Aziz Carlo Borromeo’ya adanmış bir kilise yaptırmaya karar verir. Mimar Bernhard Fischer von Erlach tarafından Barok bir kilise yapılır. Giriş ve kubbe, Antik Roma ve Yunan mimarisi; iki kale kapısı ve minareye benzer iki sütunlarda ise doğu mimarisi esintileri vardır. Sütunlardan soldaki sadakati, sağdaki ise cesareti simgeler. Giriş kısmında vebadan çekilen acılar betimlenmiştir. Kilisenin Yapımı yaklaşık 25 yıl sürmüştür.
Naschmarkt:
Taze meyve sebzelerin satıldığı aynı zamanda güzel restoranların bulunduğu pazar alanı. Naschmarkt‘ ı daha önceki yazımda detaylıca anlatmıştım. Keyif alacağınızı düşünüyorum :)
İşte karşınızda 1,5 günde viyana gezilecek yerler!
viyana gezilecek yerler genel olarak bu kadar olsa bile, tüm şehri iyice anlamak için en az 3 gün ayırmanız gerekmektedir.
Güzel gezmeler diliyorum!
Görüşmek üzere,
supernicevisit